Hayaller Hayatlar..

Adım pastacı anne. Böyle bir isim koydum çünkü hem anneyim hem pastacı adayıyım. Ama işler yine benim istediğimden farklı bir yöne doğru kayıyor.

Tamam ben istedim de girdim hediyelik ve organizasyon işlerine, ama pastacılığın önüne geçsin de istemedim. Yahu benim pastalarım vallahi lezzetli fiyatlarım da uygun neden en çok sorulan hep hediyelik oluyor? En az pastacılar kadar çok hediyelik yapan insan var. Biri daha keşfedilmemiş bir sektör değil ki bir anda bende bulmuş olsun insanlar aradıklarını. Neyse serzenişlerim bir yana modelleme eğitimine gittim geçenlerde harika bir deneyimdi onu paylaşacağım.

Kendisi milli takımlar şefi Tugba Geçkil hanım. Üstad da diyebiliriz. Şeker hamuruyla yaptığı en basit şey bile onun elinde sanat eseri oluyor. Onun harika modelleriyle dolu bir oda da bir günlük kısa bir eğitim aldım, önce kendi ellerimle yaptığıma daha sonra da yukarda duran şaheserlere baktım, beni bir gülme tuttu :))

İnsan fügürü modelleme dediğiniz aslında çok kolay birşey aman canııımmm. Çünkü karşınızda çok basit ve tatlı bir şekilde anlatan biri var. onun 5 sn içerisinde yaptıgını ben 5 dakikada yaptım, yaptımda aynı mı oldu sanıyorsunuz? :D

Çok ilgili ve çok sabırlıydı herkese karşı. bütün detaylarıyla uzun uzun anlattı aslında benim için imkansız olduğunu düşündüğüm şeylerin hiç de öyle olmadığını herşeyin bir matematiğinin olduğunu iyice anlattı fotoğraf çekmemize izin verdi sonrasında pekiştirmek için çalışırken yardımcı olması açısından. Kendisine herşey için teşekkür ederim burdan. 

Artık pastalarımda figür de bulunacak. Gerçek insan figürü içim çok çalışıyorum şuan. Tabiiki bu şekilde kalmayacak. Hocamız beni mi yüreklendiriyordu yoksa gerçekten mi öyle düşünüyordu bilinmez ama hepimiz bu şekilde başladık ilk figür için hiç fena değilsin dedi. Bi sevinmedim değil hani. 

Dengeli olmayı sizden öğrenecek değilim !

"Terazi burçları dengesizdir.." tamamen yalan. Terazi burçları aslında en adaletli ve en dengeli burçlardır. Düzensizliklerinde bile bir düzen olan çok kontrollü ve sistematik yaşayan insanlardır aslında. Tek tehlike onların sistematiklerini bozacak olağandışı olaylardır. Dengesi şaştı mı resmen tepetaklak olur evet fakat panik yok, aynı hızda da toparlanır.

Bu benim en belirgin özelliğim. Bazen her işimi dakika sektirmeden, atlamadan, gerekirse uyumadan yaparım ama bazen de kalk yüzünü yıka desen kalkamayacak kadar durumu abartırım.

Peki ben bütün bunları neden anlattım? Hayır tabii ki birde astrologluğa soyunmuyorum. Son zamanlarda dengem baya şaştı ve bu şaşkınlık iyi bir şeylere sebep oluyor aslında, onu anlatmaya çalışıyorum.

Yaklaşık 2 ay önce görümcem nişanlandı. Masasını birlikte hazırladık, aslında onun kafasında masa zaten hazırdı da yardıma ihtiyacı vardı. Tam gönlümüze göre olan bir masayı aslında pek de zorlanmadan hazırladık. Herkesin zevki farklıdır tabii ki ; bize göre en güzel, görümcemin deyimiyle çok elegan bir masamız oldu. 

Nişan masamızdan küçük bir kare

Arkasından bir arkadaşım bu masayı görünce bir buluşmamızda doğum odasını benim hazırlamamı istediğinden bahsetti. Şaşırdım, çünkü henüz iş olarak erken olduğunu düşünüyordum. Yapılacaklar listemde bir sürü eğitim vardı daha pastacılık üzerine. Ama yine de geri çeviremedim. Çünkü aslında pastacılık kadar çok istediğim ikinci şeydi. Ve böylece az olan işlerim birazcık daha yoğunlaşacaktı artık. Olsundu..

Tabi masa hazırlamaktan daha zoru maliyet çıkarmak, ürün fiyatı almak, ve bunlara bir fiyat listesi oluşturmak , tedarikçilerle tanışıp kendime en uygununu bulmak falan işlerinin tam ortasına düşmüş bulundum böylece. Allah yardım etti bir sürü güzel insanla tanıştım. Güzel ilişkiler kurdum ve şaka gibi ama mercandır uzun çarşıdır Eminönü'nün kurdu oldum. Bu arada aramızda kalsın ben çok yürünüyor sebebiyle nefret ederdim oralardan. Allah mecbur etmesin insanı bu nedir abiiiiii derdim. Tabii ki tükürdüğümü yaladım. Şaşırdık mı? Hayır..

Altından kalktık mı? Evet. Bu konuda bana yardım eden benden daha tecrübe sahibi arkadaşım Aynil sağolsun beni yalnız bırakmadı bir ortaklık kurup hem eğlendik hem iş yaptık..

Hastane süslemesinden bir kare. 

1000 tane de isim olsa yetisebilecekmisim gibiydi..

Fakat hazırlıklarımız sürerken yaşadığımız bir acı kayıp benim terazi dengemi yerle bir etti bıraktı. Çok sevgili Ayten teyzemiz, kızlarımın nenesi , mübarek Ramazan'ın 1.nci günü ani bir şekilde hayata gözlerini yumdu. Çok derin bir üzüntü yaşıyoruz hiç bahsetmeyeyim. Bu gün 10.ncu gün ve maalesef hayat devam ediyor, yaşıyoruz.. Artık toparlanma zamanı.. 

Bu gün bütün enerjimi toplayıp 2 dirhem 1 çekirdek hazırlanıp modelleme eğitimine gittim. Çok kıymetli bir hocadan çok değerli bilgiler öğrendim. Bu başka bir yazının konusu. Velhasılı kelam; Eğitimlerim, Hediyelik modellemelerim , Pasta modellemelerim ve biriken blog yazılarım; dahası çocuklarım ve şahsi işlerim ben hepinize yeterim. Son hız devam artık..

Sen bana hep dua ettin hiçbiri boşa çıkmayacak Ayten Teyzem nur içinde uyu..

Nur topu gibi bir bebeğim olmuş meğer..

Meğer az daha farketmesem yenidoğan bebek kıvamına ulaşmaya çalışıyormuş benim kist. Tabii koltuk altı boydan boya yarıldı bekle dur ki iyileşsin. Madem nur topu gibi 16 cmlik bir bebeğim oldu, ben de hazır boş oturuyorken aklımdaki yazıyı yazayım merak edenlere de fikir olsun. 
Butik pastacılığı hobi ve iş alanı olarak düşünmeden önce de aslında severdim butik pastaları. Yemeyi yani..😃  Dolayisiyla ozel günlerimizde kapısını çaldığım çalma fırsatım olmayan ama sayfalarına hasta oldugum 4 isimden bahsetmek istiyorum size. 

1) Burcin Birdane

Tabiki Burçin Birdane. Henüz Burcin hanim yastık şeklinde pastayı yeni yapıyordu kendisinden pasta sipariş edeceğim sıralarda. Ondan padişahların yastığını ve üzerine de kocaman bir kral tacı yerleştirmesini istemiştim. Pastaya bayıldık; içinin lezzetine, dışının güzelliğine ve gerçekçiliğine. Çünkü pastayı herkes yapar ama yetenek Allah vergisi bir şey. Eşim pastasına aşık olmuştu diyebilirim. Hakikaten çok güzel olmuş ki; daha sonra aynı pastayı 3953 kisi daha yaptırdı farklı şekillerde. Kurs icin ilk tercihim oydu aslında. Ama henüz yeni yıl  kurs programı belli değildi ve aralık ayını da kaçırmıştım. Kısmet olmadı. 

2) Kurabiye Kamyonu

Isim kurabiye kamyonu olunca pasta kursu verdiklerini nedense düşünmedim hiç. Hatta eğitim verdiklerine bile hiç dikkat etmemişim. Her zaman en sade pastaların en şık durduğunu düşünen biri olarak tam benim tarzım diyebilirim. Ama tarihlerine bakmadım bile pasta kursu verdiğini bilmediğim icin. Ama bir sonraki eğitimim mutlaka orada olacak ve eminim ki çok güzel şeyler yazacağım burdan.

3) Sihirli Pastane

Çizgi kahramanları birebir uygulamakta sihirli pastane çok basarili bence ama asil hayran oldugum yeteneği karşınızda duruyormuşçasına gerçekçi uygulamaları. Çipura balığı fotoğrafını örnek olarak koyuyorum. Yabancı pastacıları saymazsak gerçekçilik konusunda 1. sırada kendileri benim nezdimde. Ama kurs tarihleri benim için fazla ilerideydi kısmet olmadı.

4) Mutlu Dükkan

Benim kursum. Tamamen şans eseri karşılaştığım bir yer. Sayfasını çok beğendiğim ve aslında tamamen diğer bildiklerimde yakın tarihli bir kurs bulamadığımdan gittiğim bir yer.  

Fakat; hem kendileri hem pastaları hem yetenekleri hemde lezzetiyle beni kendine bağlamış bir yer. Kursu anlattığım bir post var zaten uzatmayayım. Özetle; kendinizi 10 yıl sonra nerede görmek istiyorsunuz? Sorusunun cevabi kendileri..

Eğer sizde bu tarz hobiler edinmeyi düşünüyorsanız; benim öncelikli tavsiyelerim bu kurslar olacaktır. Daha benim de bilmediğim ya da bahsetmeyi unuttuğum başka harika kişiler olduğuna eminim. Hepsinin ortak özelliği işlerini severek yapmaları ve mesleklerinin aynı zamanda kendi hobileri de olmuş olması. Zaten severek yapılan her iş insanı başarıya götürür diye düşünüyorum. 

Sizce de öyle değil mi?

YENİDEN ÖĞRENCİ OLMAK.. OLEY !!

Okul hayatını hep çok sevdim. Yaz tatilini hep hevesle bekledim ama en geç 1 ay sonra okulumu özlerdim. Ve her yeni dönemin başında heyecandan karnıma ağrılar girerdi. Öğrenci olmaya hiç doyamadım yani. İş hayatına atılmak da sanırım bu zamana kadar bu sebepten ötelediğim bir şeydi. Şimdi öyle bir işim oldu ki aynı zamanda öğrenciyim. Şimdi anlatacağım hikaye de benim bu alanda ilk profesyonel eğitimim.

Daha önce sipariş ettiğim kalitesini beğendiğim kim varsa ya kursunu henüz açmamış ya da tarihleri ileride çıktı. Bulduğum en yakın tarihli pasta kursu mutlu dükkanınki oldu. Çünkü madem pasta kurabiye işlerine girdik bir kere bildiklerimizin üstüne mümkün olduğu kadar çok şey eklemek lazım. Kurs arayana kadar instagram'da denk bile gelmediğim bu yerden çok şey öğrenerek ve çok eğlenerek çıktım. İyi ki tanışmışız. Bazen çok araştırmamak çok ince eleyip sık dokumamak gerek demek ki. Şansımız yaver gidebiliyor ve çok güzel eğitimler almış çok yetenekli insanlar karşımıza çıkabiliyor.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki eğer iki çocuk sahibi olmasaydım daha uzun sureli ve geniş kapsamlı bir eğitim almak çok isterdim. Ama imkanlar.. Okul gibi sürekli bir programa katılma şansım yok maalesef.

Benim icin en uygunu günlük kurslardı, genelde en yaygın olanlar bu şekilde zaten. Mutlu Dükkan'da paltolu kız diye bir pasta var. Hem keskin kenarlı pasta yapımını hem de 3boyutlu figürünü bir arada öğrenebileceğiniz çok faydalı ve pasta görüntüsü de süper sevimli olan 2 günlük bir eğitim. Ve ben buna katılacağım icin baya heyecanlandım.

Heyecanınızı kursağınızda bırakacak bir şey mutlaka ki olur böyle durumlarda. İşte benim bu ameliyat mevzusu kayıttan hemen sonra çıktı. Doktor bir MR çekelim bakalım beklemek için zamanımız var mı ama kurs tarihinden önce alınman gerekebilir de demişti ama şükür ki çok onemli çıkmadı da kursa da gidebildim olacağım ameliyatı beklerken sonuç ne çıkacak korkusu da pek yaşamadım. (Korkudan öldü, iğne bile olamıyor.) 

Ve kurs günü geldi. 

Kursun ilk günü, 10.30 da başlayacak kurs icin ben tabiki 9 da gittim oraya heyecandan. '10 dakika önceden burda olun' dan ne anladıysam artık :D

'Keşşşşke benim olsaaa' tadında bir yer bu mutlu Dükkan. Maşallah diyeyim :)) Girer girmez yüzünüzü güldüren tatlı pastalar karsılıyor sizi. Kendilerine özgü patentli bebeklerinin kocaman gülümsemesi içinizi ısıtıyor. Çok da şık bir vitrin yapmışlar Mickey Mouse'lar, altın yaldızlar falan.. tam benim de sahip olmak istediğim türden. Yıllar icinde kendine çok güzel birikimler yapmış, işyeri kadar kendi de güzel olan bir bayan karsıladı bizi, Zeynep hanim..

Inanılmaz pozitif ve sempatik bir bayan. Butun incelikleriyle kekini ganajını kaplamasını her birimizle tek tek ilgilenerek yaptırdı ve kaplattı bize. Her detayını ve inceliğini paylaştı. Tamamen tesadüfi kaydolduğum bu yerden çok memnun ayrılacağım belli oldu. Ve pastanın dışı kadar önemli kısmı olan kek ve  ganaj konusunda daha yaparken beni tatmin etmeyi başardı. Bu aşamalarda bir iki fotograf alabilsem iyi olabilirdi aslında ama tabii ki yasaklar .. :) ilk gün kekimizi ganajlayıp paltolu kızımızın bir kısmını yapıp ayrıldık.

2nci gün aslında en beklediğim kısımdı çünkü benim en çok sevdiğim ve geliştirmek istediğim kisim seker hamuruyla figürler kısmı.. adım adım ilerledik nefes almadan pür dikkat dinledik. Keskin kenar konusu onemli, pasta dediğin keskin kenar oldugunda güzel bence. Sevdiğin işi yapmak çok güzel bir şeymiş, saatler su gibi akıp gitti, herseyi not almış olabilirim. Kullandığı ürün markalarını, şekillendirme tekniklerini, malzemeleri nerden temin ettigini.. daha çıkar çıkmaz eksiklerimi sipariş ettim zaten. 

Arkadaş olduk, el emeklerimizi özenerek kutuladık ve Kurs'un bitiminde pastalarımızla döndük eve. Ertesi gün küçük kızımın 1.yas doğum gününe denk geldiginden bu pasta orda kullanılmak üzere bir kenarda yerini aldı. Ayşe'ye ilk yaşında çok özenmiştim, her şeyiyle tek tek ilgilenmiştim ve Zeynep icin vicdanim sızlamıyor değildi. Doktordu ameliyattı canım o kadar çok sıkıldı ki hiç bir hazırlık yapamadım. Belki ona kalabalık organizasyonlar özel masa süslemeleri yaptıramadım bu sefer ama annesinin el emeğiyle kutlama şansımız oldu. 

Ayşe'nin 1 yaş doğum günü

Zeynep'in 1 yaş doğum günü

Eve döner dönmez model calışmalarına büyük bir hızla başladım. Bulduğum her vakti yeni bir şeyler üretmeye çalışmakla geçirdim. İyi ki bildiklerimle model çalışmamışım, ne kadar çok yeni şey öğrendim.. her gittiğim yeni eğitimin bana çok şey katacağına eminim.. Hızla iyileşip yeni eğitimlere ve kafamdaki yeni modelleri yapmak için atölyeme kavuşmalıyım. Boşuna dememişler Eğitim şart diye. 

5 DAKKADA DEĞİŞİR BÜTÜN İŞLER !!

Almak istediğin mücevherler, beğenmediğin eşyaların, 5 dk önce yapmaya heveslendiğin dedikodular, tatil planları, yemekler, diziler... hersey.. neden mi böyle söylüyorum çünkü 5 dakikada dünyam başıma yıkıldı. 

Hersey perşembe akşamı görüntülü konuşmadan çocukları babannesine izletirken oldu. Elim göğsümün üzerinde bir yerde duruyordu ki oda ne? Elimin altında bir sertlik?? Bana öyle geliyor, yok orda, hayır ne alaka derken kendimi nöbetçi genel cerrah arayan panik bir kafa halinde buldum. Nöbetçi doktoru buldum mu hayır. Doktoru neden arıyorum çünkü meme ultrasonunu ancak o yazarsa çektirebiliyorsun. Aslında doktora ihtiyacım yok. Çekseler ben meseleyi kendim çözücem. Doktor muayenesine ve teşhisine ihtiyacım yok. Koskoca işletme mezunuyum sonuçta. Doktorunki de diploma benimki de.. 

Sabah 8'e ilk bulduğum doktora randevu aldım tabii. Koşa koşa gittim panik atak bir sekilde ve derdimi anlattım. Arkasından ultrasonlar bir şeyler ve doktor dediki korkma! Bu meme dokusudur, olması gereken yerde degil evet onu almamız gerekiyor çünkü omuz eklemine çok yakın ve ileri yaşta meme kanserine yakalanman durumunda burdan bir çok yere sıçrayabilir ama %99.5 o kotu hastalık degil. Endişelenecek bir şey yok. Ve sırf ben gözlerim dolu dolu dinliyorum diye yeterince ikna edebilmek için anne rahmine kadar indi mevzuyu açıklarken. Peki ben tatmin oldum mu? Ne münasebet. Dünyalar başıma yıkıldı, hayattan koptum bir ağlıyorum bir susuyorum kendi kendime. Çünkü o %0.05 benim. O anda buna çok eminim. Bütün doktorlar gerçeği benden saklıyor o anda falan. Hep bu diziler yüzünden böyle oluyor. Doktor benim nasıl bir model olduğumu anlamış olucak ki bana git ailenle konuş, kendine bir tarih belirle, bu süre zarfında başka doktorlara görünmek de isteyebilirsin tabiki. Ama bana gelmek istersen ara randevulaşalım onu ordan almak lazım dedi. Aslında yeterince açıktı. 

Tabbiki doktor aradım, aradık ve en yakin tarihe randevu alıp gittim. Çünkü 2 gün sonra kayağa gideceğim 😎 Öyle de elit bi aileyizdir canım. Guatr'ımında oldugunu ve kitlenin o kadar temiz olup olmadığını mr la dahi anlayamayabileceğimizi, acil ameliyat olmam gerektiğini,  hemen o gün mr çekilmem gerektiğini falan da öğrendim ya, o otoparka nasıl indim, gözüm o kadar yastan ne gordu, o araba mi beni götürdü eve, ben mi arabayı biliyor muyum? hayır. Kulaklarımda bi uğuldamayla son mektuplarımı bile tek tek aklımdan yazdım aileme ve cocuklarıma. Benim çocuklarım daha çok küçük beni unuturlar mi? Bensiz psikolojileri hayatları eksiklikleri n'olur? Bir cocuk babasız yasıyor da annesiz olur mu? Heleki kız çocuğu? Daha neler neler..  

Saatler geçmedi o mr saati bir türlü gelemedi sanki. Kalbim ağzımda gittik hastaneye, 45 dk nefes bile almadım, yeterki sonuçlar güzel ve temiz cıksın. 45 dakika dualar, tesbihler.. Nihayet bitti ve çeken beyin suratı düşmedi bence hersey güzel olacak. Sabahı bekliyoruz.. 

17.01.2017 bu tarihin önemi var. Yarın sabah 8.45 uçağıyla bulgaristan bansko yolcusuyuz, bu sefer gitmek istemiyorum, zaten kistti oydu buydu canim sıkılmış, bavulu bile akşam yapacağım eğer doktor iyi konuşursa. 11 'de randevum var koşa koşa gittim yine. Mr sonucu çıkmamış, radyolog demez mi ki sonucu yazıyorum ama önce aşağıya gel ultrasonla bir daha bakayım. Bilse o kadar soru yağmuruna tutulucak çağırır mı hiç? Orda meme aksesuarı denen şey görülürmüş çok insanda da , benim gibi tümörü orda büyüteni pek görmemiş oda. İyi görüyorum ama dedi diye kadını sarılıp öpücektim az daha. 

Tamam inna lillah ve inna ileyhi raciun (allahtan geldik ve yine ona döneceğiz) , tamam her şey bizim icin , hayat bitmiyor, bitiyorsa da ecelin zaten o günmüş de bu sekilde geliyor. Bunlar söylerken iyi hoşmuş da başa gelince isyan etmiyorsan elhamdulillah çünkü hiç serin kanlı olamıyor insan. 

Neyse ki doktor çok yüksek ihtimalle iyi oldugunu, sonuç kötü dahi çıksa çok başında olduğunu ve bize hiç bir sikinti doğurmayacağını söyledi ve hadi gönül rahatlığıyla tatilini yap, şubat 10 da gel yapalım ameliyatını dedi. İcime su serpildi. 

O zaman islere başlayalım, kuaför, bir kaç alışveriş, süpermarket, biraz cocuklarla oynayalım derken akşam oldu. Biraz önce bavul hazırlamaya girişicem ki o ne ?? 

Eş durumundan Laz'ız biraz malum 😀 sen git vize bitiş tarihine yanlış bak, 16.01 yani dun vizem bitmiş. Güldüğüme bakmayın çok sinirliyim. Çaresizlik çok sinir edici bir şey. Yapabileceğim hiç bir şey yok suan. Uçağın bagajına saklanasım var. Herkes yolcu sabaha ama ben bu satırları yazıyorum. 5 gün aklım orda ben burda zaman geçer elbet. Yeni modeller yükleyeyim bari bende. Zaten ameliyat yüzünden 1-2 hafta kadar ilgilenemeyeceğim. En büyük derdimiz bu olsun. Kocamla 5 gün ayrı kalıyoruz ama çocuklarımdan ayrılmamış olacağım. SAGLİK OLSUN. 🙃

Hayatta hiç birşey için yapmam demeyeceksin !

Hayatta hiç birşey icin yapmam demeyecekmişsin. Çünkü asla dediğin şeyi gun geliyor mutlaka yapıyorsun 😄 hayatim boyunca, çalışmanın DNA’mda bulunmadığı fikriyle yaşamış bir bayan olarak; şu anda karşınızda blog sayfası açmış,kendi halinde bir butik pastacı adayi olarak duruyorum. Selam🙋🏽 ismim Vildan,işletme mezunu, Ayşe ve Zeynep'in annesiyim. Ve aslında bu işlere hiç vaktim yok. 😳 

Bu işlere hiç vaktim yok fakat içimde bir meslek aşkı varmış demek ki.🎓 Üniversite'den sonra bir kaç başarısız iş görüşmesinden sonra zaten beni kimse işe almıyor bende artık başvurmayacağım şeklinde radikal bir karar alıp ey hayat sen mi büyüksün ben mi diyerek hayatıma devam ettim 😍 tabi bu sirada  iş hayatına daha tanışamadan küsmüşüm haberim yok.

Fakat;

Çocuklarımla birlikte daha eğlenceli bi hayat icin yeni bir radikal karar alıp, yıllar önce farkında olmadan küstüğüm iş hayatı ile tekrar barışmaya karar verdim.Yılbaşına son 1 hafta kala, yine okuldan getirilmiş bir hastalıkla çocuklar perişan olmuş ve yine ben günlerdir evden çıkamamışım. 😰O gün kahveyi biraz fazla kaçırmış olmalıyım ki uykum kaçtı. Haftalardır zaten kendime hem gelir getirecek hem ilgi alanıma girecek ne bulabilirim acaba diye araştırıyorum. Hazır çocukların ateşi düşmüşken, o gece Instagram’da gezdim durdum. Saati sabah 4 ettim belki ama sonunda kafamda bir şey belirdi ve uykum da geldi.. 🙃 Hem evde olup hem bi işle uğraşmamı sağlayacak hemde beni çok sevdiğim mutfakta oyalayacak bu iş butik pastacılık oldu tabiki. 🍪 Bu işte profesyonelleşebilir miyim? Ve neden bu zamana kadar aklıma gelmedi?

Bir kaç kurs araştırması, isim denemeleri mail adresleri derken kurabiye ve pasta yapmayı öğrenmek dışındaki her şeyi hallettim. Ertesi gün eşime bahsettim ve çalışmama o güne kadar hoş bakmamış eşim bile olumlu yorum yaptıysa, dedim olur bu iş ! Olur İnşallah. 🙏🏼

Sonuçta daha önce kendi kurabiyelerimi, kendi çocuklarımın doğum günü organizasyonlarını, mevlütlerini ve hediyelerini hep kendim yaptım. Bence altından kalkabilirim.  💪🏼

Sonuçta ben bir anneyim ve mecburiyetler yada mevcutta bir kariyer söz konusu olmadıkça annenin uzun saatler evden ayrılması taraftarı bir insan değilim. Şimdi ben bunu da söyledim ya bi kaç seneye kadar bu iş beni uzun saatler evden uzaklaştıracak hale gelirse şaşırmayın💆🏽 Büyük konuşmak her zaman kötü değildir belkide.. :)) 

Blog açmaksa çocuklarıma annelerinden bir hatıra bırakmak aslında.📚 Dolayısıyla tabiki pasta ağırlıklı olmasını planladığım yazılarımın arasına anneliğim çoğu zaman girecektir. Fakat burda yazdığım yazacağım hiç bir yazı hiç kimseye birşey öğretmek amaçlı değil, sonuçta kelin ilacı olsa başına sürermiş diye bir söz var. 🙅🏽Ben klasik bir anneyim, çocukları için her zaman en iyisini yapmaya çalışan ama hayatın akışını bozacak kadar da korumayan bir anneyim. 

Şu pasta işlerinin altından kalkabilirsem de siz bizimle ilgili bir sürü yazı okuyor olacaksınız zaten.. :) İnşallah okuyorsunuzdur.. 

PASTACİ ANNE